T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI Şemsipaşa İlçe Halk Kütüphanesi

Tarihçe

Giriş 
 
Şemsipaşa Külliyesi Üsküdar'ın en güzel yerlerinden birinde denizin kıyıyla buluştuğu, insanların önünde balık tuttuğu, camisinde namaz kıldığı, kütüphanesinde kitap okuyup huzur bulduğu tarihin ve Mimar Sinan’ın bize bırakmış olduğu en güzel eserlerden birisidir.

Her akşam güneş İstanbul’a veda ederken son gülüşlerini bu medreseye gösterip öyle kayboluyor gözden…

Bir rivayete göre, bu medresenin yapımında verilen emeklere ve göz nuruna saygıdan üstüne kuşlar konmuyor ve aşık olmuşcasına Üsküdar’ın bu güzel şaheserini seyrediyorlar. İnsanlarsa dertlerini, geçim sıkıntıları ve hayat koşuşturması ile belki yanından gelip geçerken bile bu sanat harikasını fark edemiyorlar. İşte bu eşsiz manzaraya sahip olan Şemsipaşa Kütüphanesini tanıyalım.

Tarihçe

 
Şemsipaşa Külliyesi, Mimar Sinan'ın Süleymaniye Külliyesi kadar önemli bir yapıttır. Üsküdar'da Şemsipaşa sahilindeki bu kütüphane, bulunduğu kıyıda 1580'den bu yana dalgalarla halvet oluyor. Kurucusu Şemsi Ahmet Paşa, Enderun'da yetişmiş, Anadolu ve Rumeli beylerbeyi olmuş öenmli bir devlet adamıdır.

Yaptırdığı külliye, Mimar Sİnan'ın inşa ettiği külliyeler içinde en küçüğü... Sinan'ın hayatının sonlarında tasarladığı,onun duygu ve dünyasını ve birikimini en iyi yansıtan eseri... Aynı zamanda, Osmanlı klasik mimarisinin ötesindeki yerleşme düzeni ile zamanını aşan bir mükemmeliğe sahip. 

Rivayete göre kuşlar bile Mimar-ı Hassa'nın bu eseri yaparken dökdüğü göz nuruna saygıdan caminin kubbe ve minaresine konmuyor, üstünü kirletmiyorlar. Bu yüzden halk arasında adı ``Kuşkonmaz Camii`` olarak biliniyor.

Sinan, bu ufacık külliyede öyle bir oran/orantı dengesi oluşturmuş ki, ortaya tam bir estetik mucize çıkmış. Dıştan olduğu kadar içi de şirin olan Şemsipaşa Camii'nin kubbe ve kuşak yazıları, yapılan son onarımında, kıymetli hattat İsmail Hakkı Altın Bezer tarafından yazılmıştır. Kesme taştan caminin içi çok hoş bir şekilde kalem işleriyle süslenmiştir. Ana mekanı sekiz köşeli konağa oturan tonuz bingili bir kubbeyle örtülmüştür. Minaresi tek şereflidir. Caminin duvarına bitişik olan türbe ve kubbeli büyükçe bir dershaneden meydana gelen medrese, avluyu ;L; biçiminde sarmaktadır. Türbenin duvarları kesme taş; medresenin ise, bir sıra taş bir sıra tuğla örgülüdür.